Seni Önce Sıcak Öldürecek
Jeff Goodell'ın "ustalıkla yazılmış, sarsıcı" (David Wallace-Wells) araştırması, "kapsamlı habercilik, ustalıklı hikaye anlatımı ve etkileyici bilimsel açıklamalarla""(Naomi Klein) yükselen sıcaklıkların hayatlarımız ve dünyamız üzerindeki etkisini gözler önüne seriyor. ""Eğlenceli ve detaylıca araştırılmış" (Al Gore), bu eser dünyayı gördüğünüz şekli baştan aşağı değiştirecek ve acil konularına karşın, günümüzün en önemli meselelerine karşı "bitmeyen bir iyimserlik"(Michael Mann) sunuyor.
"Sıcaklık hissedildiğinde görünmezdir. Gelip çattığında ağaç dallarını bükmez ya da saçlarınızı yüzünüze savurmaz... Güneş, üzerinize doğrultulmuş bir silah gibi hissedilir."
Dünya, yeni bir gerçeklikle yüzleşiyor: sıcak bölgelerde orman yangınları artık mevsimsel hale geldi, daha soğuk bölgelerde ise her kış daha az kar yağışı gerçekleşiyor ve Kuzey Kutbu ile Antarktika'daki buzullar hızla eriyor. Sıcaklık, iklim krizinin diğer tüm etkilerini tetikleyen birincil tehlikedir. Ve sıcaklık arttıkça, hükümetler, politikalar, ekonomi ve değerler üzerindeki çatlaklar ortaya çıkıyor. Bilimin temeli basit: Fosil yakıtları bugün yakmayı bırakırsak, yarın küresel sıcaklık artışı da durur. Fosil yakıtları 50 yıl daha yakarsak, sıcaklık 50 yıl daha yükselmeye devam eder ve dünyamızın bazı bölgelerini yaşanmaz hale getirir. Bu, bizim elimizde. Sıcaklık ne kadar yükselirse, fay hatlarımız o kadar derinleşir ve genişler.
Seni Önce Sıcak Öldürecek, dünyamızın şu anda yaşamakta olduğu radikal değişimleri ve bu değişimlerin hayatımız üzerindeki etkilerini detaylı bir şekilde ele alıyor. İlkbaharın neden birkaç hafta erken geldiğini ve sonbaharın neden birkaç hafta geç kaldığını ve bunun gıda tedarikimizden hastalık salgınlarına kadar her şey üzerindeki etkilerini anlatıyor. İstanbul veya Ankara gibi şehirlerde tipik yaz günlerinin 32 dereceden 43 dereceye yükselmesiyle hayatlarımıza ve toplumumuza ne olacağı hakkında. Goodell, sıcak hava dalgalarının, en savunmasızları hedef alan avcı olduğunu belirtiyor. Ancak bu değişiyor. Sıcak hava dalgaları daha şiddetli ve yaygın hale geldikçe, herkes için eşit bir tehdit oluşturacak.
Çevre gazeteciliğinin öncü isimlerinden ödüllü gazeteci Goodell'ın yeni kitabı, aşırı sıcaklıkların dünyamızı nasıl dramatik bir şekilde değiştireceğini anlatan, şimdiye kadar yazdığı en çarpıcı eser olabilir. En son bilimsel bulguları saha hikayeleriyle harmanlayarak ustalıkla sunan Jeff Goodell, büyük soruları ele alıyor ve aşırı sıcaklığın daha önce hiç hesaba katmadığımız bir güç olduğunu gözler önüne seriyor.
Yangın Havası
The Tiger ve The Golden Spruce kitaplarının ödüllü ve çok satan yazarından devâsa bir orman yangınının çarpıcı öyküsü ve yangın ile insanoğlu arasındaki hızla değişen ilişkinin panoramik bir keşfi.
Mayıs 2016'da, Kanada'nın petrol endüstrisinin merkezi ve ABD’nin en büyük dış tedarikçisi olan Fort McMurray şehri orman yangınıyla kasıp kavruldu. Milyarlarca dolarlık zarara yol acaçan felâket, araçları eritip tüm mahâlleleri yangın bombasına çevirip birkaç saat içinde 88.000 kişiyi evlerinden etti. John Vaillant, Katrina Kasırgası'nın orman yangını versiyonu olan bu kıyametvârî yangını mercek altına alarak, bunun benzersiz bir olay değil, daha sıcak ve yanıcı bir dünyada nelere hazırlıklı olmamız gerektiğine dair şok edici bir önizleme olduğu konusunda uyarıyor.
Yüzbinlerce yıldır ateş, kültürümüzü, uygarlığımızı ve büyük olasılıkla beynimizi şekillendirerek evrimimize ortak oldu. Ateş, yiyeceklerimizi pişirmemizi, kendimizi savunmamızı, evlerimizi ısıtmamızı ve devâsa ekonomimizi döndüren makinelere güç vermemizi sağladı. Yine de bu dengesiz enerji kaynağı her zaman kontrolümüzden çıkma tehdidi taşımıştır ve iklim değişikliğinin yoğunlaştığı yeni çağımızda, yıkıcı gücünün daha önce hayâl bile edilemeyecek şekillerde açığa çıktığını görüyoruz.
Vaillant, ustaca bir anlatım ve sinematik bir gözle bizi Kuzey Amerika'nın petrol endüstrisi ve iklim biliminin doğuşunun iç içe geçmiş tarihlerine, modern orman yangınlarının yol açtığı eşi benzeri görülmemiş yıkıma ve bu felâketlerin sonsuza dek değiştirdiği hayatlara doğru sürükleyici bir yolculuğa çıkarıyor.
John Vaillant’ın çok sayıda ödül kazanmış bu çarpıcı eseri, henüz başlangıcında olduğumuz “yangın yüzyılı” için ve “yangın yüzyılında” yazılmış bir kitap.
Jeff Goodell'ın "ustalıkla yazılmış, sarsıcı" (David Wallace-Wells) araştırması, "kapsamlı habercilik, ustalıklı hikaye anlatımı ve etkileyici bilimsel açıklamalarla""(Naomi Klein) yükselen sıcaklıkların hayatlarımız ve dünyamız üzerindeki etkisini gözler önüne seriyor. ""Eğlenceli ve detaylıca araştırılmış" (Al Gore), bu eser dünyayı gördüğünüz şekli baştan aşağı değiştirecek ve acil konularına karşın, günümüzün en önemli meselelerine karşı "bitmeyen bir iyimserlik"(Michael Mann) sunuyor.
"Sıcaklık hissedildiğinde görünmezdir. Gelip çattığında ağaç dallarını bükmez ya da saçlarınızı yüzünüze savurmaz... Güneş, üzerinize doğrultulmuş bir silah gibi hissedilir."
Dünya, yeni bir gerçeklikle yüzleşiyor: sıcak bölgelerde orman yangınları artık mevsimsel hale geldi, daha soğuk bölgelerde ise her kış daha az kar yağışı gerçekleşiyor ve Kuzey Kutbu ile Antarktika'daki buzullar hızla eriyor. Sıcaklık, iklim krizinin diğer tüm etkilerini tetikleyen birincil tehlikedir. Ve sıcaklık arttıkça, hükümetler, politikalar, ekonomi ve değerler üzerindeki çatlaklar ortaya çıkıyor. Bilimin temeli basit: Fosil yakıtları bugün yakmayı bırakırsak, yarın küresel sıcaklık artışı da durur. Fosil yakıtları 50 yıl daha yakarsak, sıcaklık 50 yıl daha yükselmeye devam eder ve dünyamızın bazı bölgelerini yaşanmaz hale getirir. Bu, bizim elimizde. Sıcaklık ne kadar yükselirse, fay hatlarımız o kadar derinleşir ve genişler.
Seni Önce Sıcak Öldürecek, dünyamızın şu anda yaşamakta olduğu radikal değişimleri ve bu değişimlerin hayatımız üzerindeki etkilerini detaylı bir şekilde ele alıyor. İlkbaharın neden birkaç hafta erken geldiğini ve sonbaharın neden birkaç hafta geç kaldığını ve bunun gıda tedarikimizden hastalık salgınlarına kadar her şey üzerindeki etkilerini anlatıyor. İstanbul veya Ankara gibi şehirlerde tipik yaz günlerinin 32 dereceden 43 dereceye yükselmesiyle hayatlarımıza ve toplumumuza ne olacağı hakkında. Goodell, sıcak hava dalgalarının, en savunmasızları hedef alan avcı olduğunu belirtiyor. Ancak bu değişiyor. Sıcak hava dalgaları daha şiddetli ve yaygın hale geldikçe, herkes için eşit bir tehdit oluşturacak.
Çevre gazeteciliğinin öncü isimlerinden ödüllü gazeteci Goodell'ın yeni kitabı, aşırı sıcaklıkların dünyamızı nasıl dramatik bir şekilde değiştireceğini anlatan, şimdiye kadar yazdığı en çarpıcı eser olabilir. En son bilimsel bulguları saha hikayeleriyle harmanlayarak ustalıkla sunan Jeff Goodell, büyük soruları ele alıyor ve aşırı sıcaklığın daha önce hiç hesaba katmadığımız bir güç olduğunu gözler önüne seriyor.
Yangın Havası
The Tiger ve The Golden Spruce kitaplarının ödüllü ve çok satan yazarından devâsa bir orman yangınının çarpıcı öyküsü ve yangın ile insanoğlu arasındaki hızla değişen ilişkinin panoramik bir keşfi.
Mayıs 2016'da, Kanada'nın petrol endüstrisinin merkezi ve ABD’nin en büyük dış tedarikçisi olan Fort McMurray şehri orman yangınıyla kasıp kavruldu. Milyarlarca dolarlık zarara yol acaçan felâket, araçları eritip tüm mahâlleleri yangın bombasına çevirip birkaç saat içinde 88.000 kişiyi evlerinden etti. John Vaillant, Katrina Kasırgası'nın orman yangını versiyonu olan bu kıyametvârî yangını mercek altına alarak, bunun benzersiz bir olay değil, daha sıcak ve yanıcı bir dünyada nelere hazırlıklı olmamız gerektiğine dair şok edici bir önizleme olduğu konusunda uyarıyor.
Yüzbinlerce yıldır ateş, kültürümüzü, uygarlığımızı ve büyük olasılıkla beynimizi şekillendirerek evrimimize ortak oldu. Ateş, yiyeceklerimizi pişirmemizi, kendimizi savunmamızı, evlerimizi ısıtmamızı ve devâsa ekonomimizi döndüren makinelere güç vermemizi sağladı. Yine de bu dengesiz enerji kaynağı her zaman kontrolümüzden çıkma tehdidi taşımıştır ve iklim değişikliğinin yoğunlaştığı yeni çağımızda, yıkıcı gücünün daha önce hayâl bile edilemeyecek şekillerde açığa çıktığını görüyoruz.
Vaillant, ustaca bir anlatım ve sinematik bir gözle bizi Kuzey Amerika'nın petrol endüstrisi ve iklim biliminin doğuşunun iç içe geçmiş tarihlerine, modern orman yangınlarının yol açtığı eşi benzeri görülmemiş yıkıma ve bu felâketlerin sonsuza dek değiştirdiği hayatlara doğru sürükleyici bir yolculuğa çıkarıyor.
John Vaillant’ın çok sayıda ödül kazanmış bu çarpıcı eseri, henüz başlangıcında olduğumuz “yangın yüzyılı” için ve “yangın yüzyılında” yazılmış bir kitap.


